30 Kasım 2012 Cuma

İlk Yaş, İlk Dilek...

Sonunda Elif ilk yaşına girdi. Bundan tam 1 yıl önce henüz 5 haftamız daha var derken "Yeter artık, ben burada daha fazla durmak istemiyorum, çıkıp sizin yanınıza geliyorum" deyip aramıza katılmaya karar veren kızım tam 1 yaşına bastı geçen hafta...




Çekirdek aile ve bakıcı eşliğinde büyüyerek diğer insanlara karşı mesafeli durmakta ısrar eden kızım hala dayısının ya da dedesinin kucağında bile ağlamadan duramıyor. Bu yüzden doğumgününde nasıl davranacağını, kıyameti koparıp koparmayacağını merak ediyorduk.

Hanımefendinin eşref saatlerini yakalayabilmek için misafirlerimizi saat 16:00'da eve çağırdık ve pastanın mumunu saat 17:00'de söndürdük. Doğumgünü organizasyonumuzda bir sıkıntı çıkmadı. Uçan balonlarımız, süslemelerimiz sabahın erken saatlerinde yerlerini aldılar. Saat 13:30'da pastamız geldi. Evdeki diğer hazırlıklar da saat 15:00'te bitti. Elif'i giydirdik, süsledik ve misafirler beklenmeye başlandı.

Misafirlere karşı pek misafirperver yaklaşmasa da, en azından korktuğumuz kadar düşmanca da yaklaşmadı bizimki. Gelen hediyeler onu pek memnun etti.

Mumlar üflenirken korkup ciyaklamasın diye önceden başladık provalara. Elif'i doğumgünü konseptine alıştırmak için 1 hafta önceden her gün "iyi ki doğdun" şarkısı söylemeye başladım.

Pastamız geldi. Doğum günlerimiz arasında sadece 2 gün olan kızımla birlikte pastanın karşısına geçtik ve ben vekaleten muma üflerken, o beni izledi. Elif dilek tuttumu bilmiyorum. Ama ben onun adına yüzlerce dilek tuttum muma üflemeden...