İşe başlama zamanım yaklaştıkça bir sıkıntı kaplıyor içimi. Sürekli düşünüyorum kızım yokluğumu hisseder mi, bakıcımız ona ben evdeyken baktığı gibi bakar mı, mama saatlerini, ne kadar mama aldığını takip eder mi, sürekli gözü kızımın üzerinde olur mu, çocuğun üşüyüp üşümediğini bilir mi... gibi yüzlerce soru kafamda dolanıyor.
Bakıcımızla 3 aydır birlikteyiz. Üstelik de yatılı bir şekilde birlikteyiz, aynı evde yatıp kalkıyoruz. Son zamanlarda kafamdaki soru işaretleri nedeniyle her hareketine elimden geldiğince şüpheci yaklaşıyorum kadıncağızın. Halbuki ben kızımı ağlatarak meme vermeye çalışırken, yeniden kaşık biberona alıştırmak için ağlatırken "yazık ağlatmayın, istediği gibi biberonla verin" diye yalvara yalvara kızımı elimden almaya çalışan yine bakıcımız oluyor... Elif aşıdan geldiğinde aşı yapılan yerindeki bandı gördüğünde kadıncağızın gözleri doluyor. Ama gel gör ki her şeye rağmen annelik duygusu içimdeki paranoyayı beslemeye devam ediyor.
Dün gece paranoyamın artık tavan yaptığını fark ettim. Bakıcıda kendi gözlerimle bir eksiklik bulamayınca sonunda hayal gücüm devreye girdi. Gece gördüğüm rüyada (kabusta) Çınar Teyzemizin aslında geceleri farklı bir kişiliğe bürünen psikopat biri olduğunu görüp kan-ter içinde uyandım uykumdan.
İçimdeki korkular nedeniyle kızım 5 aylık olmasına rağmen hala lohusa psikolojisini üzerimden atıp kızımı evde bırakarak evden ayrılamadığımı fark ettim. Bunca zaman boyunca, sitenin içindeki market alışverişlerini saymazsam kızımı evde bırakarak sadece 3 kere alışverişe çıktım. Hem korkularımdan sıyrılıp bu hastalıklı psikolojiden kurtulmak, hem de işe başladıktan sonra bakıcımız kızıma bakmayla baş edebilecek mi diye görmek için dün kolları sıvadım. İş yerinde sürekli boğuştuğum excel'den bu sefer de kızım için faydalandım ve iki tane excel tablosu yaptım. Bir tanesi Elif'in hangi besinleri ne zaman alması gerektiği, ek gıdaları nasıl hazırlaması gerektiğiyle ilgili tablo, diğeri de bakıcımızın Elif'in hangi besinden (mama, anne sütü, ek gıda) ne kadar yediğini not edeceği günlük çizelge. Tablolar buzdolabının üzerinde yerini aldı ve bugün itibariyle de evde ben yokmuşum gibi prova yapmaya başladık. Sabah 8'den akşam 7'ye kadar Elif'in hiçbir işiyle ben ilgilenmedim, tamamen bakıcımız ilgilendi. Normalde evde yemek vs. işler yapmama rağmen bugün, evde yokmuşum gibi evle ilgili hiçbir işe elimi sürmedim. Bakıcımız hem ev işleri hem de Elif'le ilgilenmek zorunda kaldı. İlk günün sonucu: sürekli ilgi isteyen, tek başına bırakılmaya gelmeyen Elif sayesinde bulaşık makinesi yerine mutfak tezgahını doldurmuş bulaşıklar, çamaşır makinesine atılmak için akşamı bekleyen çamaşırlar, süpürülmek için akşamı bekleyen pasaklı yerler... Umarım işe başlayınca da aksayan tek şey ev işleri olur, kızıma ben evdeyken bakıldığı gibi bakılır.